20 Mart 2014 Perşembe

Balaban Köyü - İstanbul

0 yorum
 Yaklaşık 5 yıldır Hadımköy'de çalışıyorum. Çevrede çok güzel yerler olduğunu daha önceleri de duymuştum ama açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Geçtiğimiz yaz keşfettiğim en güzel yerdi sanırım Balaban. İstanbul Arnavutköy'e bağlı küçük bir köy (zengin olan değil diğeri). Sadece Balaban da değil çevrede gezilecek daha bir çok harika yer var.

Buranın yol tarifini nasıl yapabilirim emin değilim onun için öncelikle bir google map görseli koyalım. 

Köyün tek girişi var zaten İstanbul'dan yeni yapılan Kemerburgaz yolunu Tayakadın yönünde takip etmeniz yeterli olacaktır. Köy halkı çok sıcak kanlı öyle ki hala İstanbul'da olduğunuzu unutuyorsunuz (: Köyün merkezine geldiğinizde gölet tabelasını takip edeceksiniz bir kaç dakika sonra İstanbul'un cenneti karşınıza çıkacak.. 

Göletiyle, kayıklarıyla, salkım söğüdüyle huzur dolu başka bir yer.

Göletin etrafı epey açık bir alan dolayısı ile piknikçiler ve akşamcıların uğrak mekanlarından biri ama kimse kimseye dokunmuyor. Herkes kafasını dinlemeye, huzur bulmaya gelmiş.
Sanırım buraya ilk ağustos ayında gitmiştim. Eylül ayında ise kamp kurmuştum. Hava epey soğuktu ama sol taraftaki söğüt ağacı hem koca çadırımı hem de arabamı altına almıştı. Böylece rüzgar derdimiz de kalmamıştı. Eğer kamp yapmaya giderseniz kesinlikle o ağacın altını tercih edin derim. 

(bahsettiğim koruyucu söğüt ağacı)

Gölün çevresinde çeşme olmadığı için köy merkezinden bütün eksiklerinizi tamamlayıp öyle aşağıya inin derim. Tabi çöp poşetini de unutmuyoruz. Gittiğim yerler genelde yerleşim yerlerinden uzak olduğu için yerel yönetimler tarafından bakımı yapılmıyor. Beni en çok üzen şey bu sanırım. Dolayısı ile buraları temiz tutmak bize düşüyor. Hep derim yeşili sev ve parçası ol ^_^


Vaktiniz olursa dönüş yolunda tavsiyem Dursunköy tabelalarını takip edip yol üzerindeki köylerden geçerek Arnavutköy'e bağlanarak şehre dönmenizdir. Bu köylerde çoğunlukla büyük baş hayvancılık yapılıyor. Hatta direk manda yetiştiriciliği de diyebilirim. Dursunköy'den sonra Sazlıbosna barajından geçeceksiniz gün batımı şahanedir burada.. Ayrıca balık tutmaya meraklı olanlar buraya gelebilir. Ben hiç tutmadım ama her gün işe giderken geçiyorum buradan ve her seferinde balık tutmak için çadırını atmış birilerini görüyorum.

(sazlıbosna barajı)

Sazlıbosna'dan sonra evinize dönmeden son bir durak daha tavsiye edeceğim size. Hacımaşlı köyü. Bu köyden sonra direk Arnavutköy'e bağlanıyorsunuz zaten. Köyün bitiminde sağda çiftlik ürünleri satan küçük bir yer var. Oradan kesinlike manda yoğurdu ve kaymağı alıp eve dönün derim. 

(hacımaşlı köyü)

Köyden çıktıktan sonra iki tepenin arasında ormanın içinde gidiyorsunuz. Şebeke yok, yola dikkat edilmesi gerekiyor virajlı ve dar aman dikkat. 

İstanbul'da, çevre şehirlerde keşfedilmeyi bekleyen daha o kadar çok yer var ki! Ben elimden geldiğince hepsine gitmek ve paylaşmak istiyorum. Siz de yazılarımı okuduktan sonra buralara gidesiniz geliyorsa benden tatlısı yoktur ^_^
 
Copyright © miss. meran