Şu sıralar iş güç çok
yoğun… Tabii bu demek değil ki gezmeyi bıraktım. Sadece yazmaya vakit
ayıramadım. Gezme sözümün emin adımlarıyla devam ederken yazıya dökme konusunda
ki tembelliğimi de bi kenara bırakma sözü verip çok güzel yeni iki yeri
tanıtmaya başlıyorum artık.
Bursa’da o kadar çok
görülecek yer var ki gez gez bitmiyor. Son gittiğim yerler ise Gölyazı ve
Suuçtu Şelalesi.
Yolumuza ilk Gölyazı’ya
giderek başladık. Güzel, minik bir balıkçı köyü. Burada kahvaltımızı yaptıktan
sonra köyün etrafında bir tur attıp yolumuza devam ettik. Tembellikten
bahsetmişken; maalesef burada hiç fotoğraf çekemedim ama gün doğumu yada gün
batımlarında güzel kompozisyonlar yakalanabilir.
Benim asıl anlatmak
istediğim yere gelelim şimdi; Şuuçtu Şelalesi!!! (Ünlem sayısının fazlalığı
sanırım dikkatimizi çekmiştir.)
Bu muhteşem yere,
Mustafakemalpaşa ilçesini geçtikten yaklaşık yarım saat sonra varılıyor. Çok
büyük, çok heybetli kocaman enfes bir görüntüye sahip bir şelale… Şelalenin
döküldüğü yerde piknik masaları var. Biz oradayken epey sakindi ancak kesin
yazın ziyaretçisi boldur. İşte tam olarakta bu sebeple, yaz gelmeden bir kere
daha buraya gidilmeli hatta şelalenin tepesinde kamp kurulmalıdır, derim ben.
Aşağıdan çektiğim
fotoğrafta ne kadar dik bir tepeye tırmandığımız pek anlaşılmıyordu. Bu yüzden
yukarıdan bir fotoğraf paylaşmak istiyorum. Aşağıda gördüğünüz fotomuz şelanin
tepesidir. Güzel bir vadinin içindedir kendileri.
Dediğim gibi gerçekten
çok dik! Çıkarken de inerken de çok dikkatli olmak lazım. Çünkü dökülmüş,
yağmurdan ıslanmış yapraklar her yeri kaplamış. Dolayısı ile bastığınız yerin
altı sağlam mı pek emin olamıyorsunuz. Bu tarz kaygan olabilecek yollarda
ayakkabı seçimi çok önemli ki bunu başka bir blog yazısı yapabiliriz.
Yukarıya çıktığınızda ise
şelalenin güzelliğini gölgede bırakabilecek güzellikte bir manzara karşınıza
çıkıyor. Geniş bir düzlük var. Kamp kurmaya çok müsait ama çadır malzemeleri ve
eşyalarımı bu denli dik bir tepeye çıkardıysam en az 2 gün kalmak isterim ki
değsin.
Şu sıralar yeni favorim burası.
Mevsim şartlarından dolayı bu sene henüz kamp yapmaya başlamadım ama başlağımda
kesinlikle Dağyenice Göleti ve burası programımda olacak. Kamp deneyimleri
bambaşka olur, o zaman tekrar yazarım.
Keyif pozumuzu da
verdikten sonra dönüş yoluna koyulduk. Ancak maalesef wikilocu açmayı
unutmuşuz. Rotada bir şey yok ama ne kadar sürede çıkıp indiğimizi görmek için
çok iyi olurdu.
Eee o kadar anlattın,
şelale nerede diyenler için son fotoğrafımızı da ekledikten sonra köşeme
çekilebilirim.